Günümüzde sosyal medya hayatımızın ayrılmaz bir parçası hâline geldi. Sabah gözümüzü açar açmaz elimiz telefona gidiyor, kahvemizi içerken bir yandan Instagram’da geziniyor, gün içinde defalarca Facebook, X (eski adıyla Twitter) ya da TikTok’a göz atıyoruz. Ancak bu alışkanlıkların arkasında ruh sağlığımızı derinden etkileyen unsurlar olabilir.
Sosyal medya genellikle insanların hayatlarının “en iyi” anlarını sergilediği bir vitrin gibi işliyor. Tatiller, başarılar, eğlenceli anlar… Fakat bu, çoğu zaman gerçeğin sadece parıltılı bir kısmı. Sürekli başkalarının “mükemmel” hayatlarını görmek, kişide yetersizlik, kıyaslama ve özgüven eksikliği yaratabiliyor. Özellikle gençler, bu durumdan fazlasıyla etkileniyor.
Birçok psikolog, Instagram gibi platformların “görselliğe” dayalı yapısının, dış görünüşe odaklanmayı artırarak beden algısı bozukluklarını tetiklediğini belirtiyor. Yapılan araştırmalarda, sosyal medyayı yoğun kullanan bireylerin depresyon, anksiyete ve yalnızlık düzeylerinin daha yüksek olduğu görülüyor.
Sosyal medya, beğeni ve yorumlar aracılığıyla dopamin salgılamamıza neden oluyor. Bu, kısa vadede bizi mutlu etse de uzun vadede bir bağımlılık oluşturabiliyor. Yani bir gönderi paylaştığımızda yeterince beğeni almazsak, moralimiz bozulabiliyor. Bu durum özellikle ergenlik çağındaki bireylerde daha hassas etkiler yaratıyor. Çünkü bu yaş grubu, kabul görme ve onaylanma ihtiyacını en yoğun yaşayan gruplardan biri.
İronik şekilde, sosyal medya bizi “sosyalleştiriyor” gibi görünse de, aslında yalnızlık hissini artırabiliyor. Gerçek yüz yüze iletişimin yerini alan sanal konuşmalar, duygusal bağ kurma becerilerimizi zayıflatabiliyor. Ayrıca sürekli telefon ekranına bakmak, aile içi iletişimi ve arkadaşlık ilişkilerini de olumsuz etkileyebiliyor.
Elbette çözüm sosyal medyayı tamamen bırakmak değil. Ama kullanım şeklini gözden geçirmek önemli. İşte bazı öneriler:
Sosyal medya detoksları yapın: Haftada 1 gün tamamen uzak kalmak bile faydalı olabilir.
Bildirimleri kapatın: Sürekli uyarılmak, zihinsel yorgunluğa sebep olabilir.
Gerçek hayattaki ilişkilerinizi güçlendirin: Arkadaşlarınızla yüz yüze zaman geçirmeye özen gösterin.
Kendinizi kıyaslamayın: Unutmayın, herkes sosyal medyada sadece “iyi” anlarını paylaşıyor.
Sosyal medya, doğru kullanıldığında hayatı kolaylaştırabilir, bilgiye erişimi artırabilir, hatta ilham verebilir. Ancak kontrolsüz ve sürekli kullanımı, ruh sağlığımızı olumsuz etkileyebilir. Unutmayalım ki bazen en güzel anlar, kameraya alınmayan, paylaşılmayan ama hissedilen anlardır.
Yazar: admin
Görüntüleme: 172 defa
Kategori: OKey Nedir, Okey Oyna, Okey Salonları
Yayınlanma Tarihi: 12 Mayıs 2025
admin
Çok kötü bir durum, 3 yaşındaki çocuklar bile tabletin içinden çıkmıyor. artık herkes sosyal medya bağımlısı